25 Şubat 2012 tarihinde ziyarete açılan Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi 1 arşivci, 1 kütüphaneci ve 2 adet çalışan ve 4 adet güvenlik görevlisi ile hizmet vermektedir.

Obje alımları bağış ve satın alma ile gerçekleşmektedir.

Yıldız Oteli’nin alt ve üst katında mevcut toplam 14 oda 4 koridor ile Keçecizade Hanı’nın alt katında 1 oda ve 155 metre kare lik sergi salonundan oluşmaktadır. Şu an itibariyle sayısı 9600’e yakın taşınır kültür varlıklarının 2/3’ü, toplam büyüklüğü 455 metrekare civarında olan bu odalar ve koridorlar ve sergi salonuna yerleştirilmiş camlı dolaplarda ve iç avluda açık olarak sergilenmektedir

Müze Koleksiyonu:
6,219 adet taşınır kültür varlığı mevcuttur.

Arşiv Koleksiyonu:
29 fon kapsamında 20,815 adet belge arşivde kayıtlıdır.

Kütüphane Koleksiyonu:
Genel Kitaplıkta1484, Süreli Yayın ve Gazete Kitaplığı’nda 1050, Sözlük Kitaplığı’nda 565, Savaş ve Recep Başsoy Kitaplığı’nda 493 ve Tez Kitaplığı’nda 27 adet olmak üzere toplam 3619 adet kayıtlı kitap bulunmaktadır.

Bağışçılar;
Müze, arşiv ve kütüphane bağışçılarımız toplam 406 kişidir.

Sanayi Sitesi Tariş depolarındaki 650 m2 alanda düzenlenen Gönüllü Yaşam Sevinci Birimi, Ödemiş Belediyesi sınırları dâhilinde dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yardımda bulunmak amacıyla 2010 Ağustos ayında hizmete açıldı.

Gönüllü Yaşam Sevinci Birimi 'nde çalışmalar belediyemiz yetkilileri ile Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma Vakfı, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve mahalle muhtarlarıyla işbirliği yapılarak yürütülmektedir.  Bu çalışmalar doğrultusunda, belediye sınırları içinde ikamet eden ve sosyal yardımlardan yararlanma hakkına sahip bulunan kimselere gıda, yakacak, giyecek, temizlik, eğitim malzemesi ve kırtasiye, ev eşyası, beyaz eşya, mutfak eşyası, mobilya, elektronik, oyuncak, ilaç, tıbbi araç-gereç ile iyileştirme amaçlı protez araç-gereçleri gibi ayni yardımlar yapılmaktadır.

Huzurevimiz 1990 tarihte hizmete girmiştir. 4 katlı binada 32 oda, 3 salon bulunmaktadır.

2014 yıl sonu itibariyle Kurumumuzda 24 ücretsiz, 6 ücretli, 6 misafir olmak üzere toplam 36 yaşlı kalmaktadır. Bunların 4 tanesi bayan, 32 tanesi erkektir.

Huzurevimizde 1 sorumlu hemşire, 2 büro elemanı, 1 aşçı, 2 bayan yaşlı bakıcı, 3 bay yaşlı bakıcı, 1 şoför, 1 yaşlı hizmet birimi personeli olmak üzere toplam 13 personel bulunmaktadır.

Her gün ihtiyaç sahibi 75 kişiye sıcak yemek dağıtımı yapılmakta olup, 75 kişiye de 3 ayda bir kuru erzak yardımı dağıtımı yapılmaktadır.

  Radyo Remix
Frekans : FM Bandı 90.0 MHz
Adres : Saraçoğlu Caddesi No: 20/3 Ödemiş / İZMİR
Telefon : (0 232) 544 22 35
Faks : (0 232) 544 22 34
Web : http://www.radyoremix.net

  Cephe Gazetesi
Adres : Umurbey Mh. Neyzen Sencer Derya Sk. No:1/3 Ödemiş / İZMİR
Telefon : (0 232) 426 10 20
Faks : (0 232) 508 01 01
Web : http://www.cephegazetesi.com.tr

  Küçük Menderes Gazetesi
Adres : Cumhuriyet Caddesi No:2/2 Ödemiş / İZMİR
Tel & Faks : (0 232) 545 43 09
Web : http://www.kucukmenderes.com.tr

  Ödemiş Kent Gazetesi
Adres : Kültür Cad. Yağcı İşhanı No:4 Ödemiş / İZMİR
Tel & Faks : (0 232) 544 93 76

alt   Yerel Güç Gazetesi
Adres : Akıncılar Mah. Kültür Cad. No:5/B Ödemiş / İZMİR
Tel & Faks : (0 232) 544 87 47
Web : http://www.yerelguc.com

  Nokta Haber Gazetesi
Adres : Umurbey Mah. Mithatpaşa Cad. No:21 Ödemiş / İZMİR
Telefon : (0 232) 509 55 55

  Mecmua Dergisi
Adres : Atatürk Mah. Saraçoğlu Cad. No:22/3 Ödemiş / İZMİR
Telefon : (0 232) 599 72 72
Web : http://www.mecmuadergi.com

 

Haritalar

02 Mar 2015

Haritaları daha yüksek çözünürlükte görmek için üzerilerine tıklayınız.

alt

 

alt

 

alt

 

alt

 

alt

 

alt

 

alt

 

alt

 

alt

 

alt

 

 

 

Ödemiş Ağzı, İzmir ilinin güneydoğusunda yer alan Küçük Menderes Ovası'nın doğusundaki Ödemiş, Beydağ ve Kiraz ilçeleri ve köylerinde konuşulur. Bir üst bağlamda incelenecek olursa Bandırma - Antalya hattının (TGBB: 131) batısında yer alan ve adına Türk Diyalektolojisinde (Güney) Batı Anadolu Ağızları adı verilen ağızlardan birisidir ve bu ağızlarla birçok ortak özelliği vardır.

ÖDEMİŞ AĞZININ ÖZELLİKLERİ

Ödemiş Ağzı'nın, Küçük Menderes Ovası'nın doğusundaki Ödemiş, Beydağ ve Kiraz ilçeleri ve köylerinde konuşulduğunu Önsöz'de belirtmiştik. Doğrusu bu ağıza Küçük Menderes Ovası Ağzı adını vermek, dilbilimsel açıdan daha doğru olurdu; ancak Tire ve Bayındır ilçeleriyle bu ilçelerin köylerinden derleme yapamadığımız ve Doğu Küçük Menderes Ovasının doğusundaki en önemli ilçe Ödemiş olduğu için bu adı seçtik.

Bugün birçok arkaizmleri bulunan ve çok kere Eski Osmanlıcayı andıran Anadolu ağızlarından (TGBB: 131), birisi de Ödemiş Ağzıdır. Coğrafi konumu (kuzeyi Bozdağlar, güneyi Aydın Dağları, doğusu bu iki dağ kütlesinin kapattığı ve sadece batısı açık bir ovada bulunması) Ödemiş Ağzının birçok arkaik özelliklerinin korunmasında etkili olmuştur. Ancak bu özellikler, 1970'li yılların ortalarından itibaren televizyonun gittikçe yaygınlaşmaya başlaması, daha sonra özel kanalların artmasıyla, yerini yavaş yavaş standard dile bırakmaya başlamıştır. Bu yüzden lehçeler ve ağızlar yerlerini standard dile bırakmadan bunların birer sözlüğü hazırlanmalıdır. Bizim derlediğimiz malzeme bir bakıma kent ağırlıklıdır. Öyle sanıyorum ki, kuzeyde Horzum ve Oğuzlar, güneyde de Bıçakçı ve Pirinççi köylerinden daha arkaik (eskil) malzemeler de toplanabilir.

Lehçe ve ağızların dilibilim açısından önemi, onların ortak kültür dile oranla daha ileri bir gelişim aşamasında bulunmalarıdır. Öyle ki bir ortak kültür dilinin (= standard dilin) lehçe ve ağızlarına bakılarak, o dilin gelişimi hakkında fikir sahibi olabiliriz. Somut bir örnekle açımlayalım bu düşüncemizi:

Bilindiği gibi Orta Türkçe aşamasındaki Oğuzcada, Eski Türkçenin sözcük başlarında bulunan k ve t sesleri ötümlüleşerek g ve d olmuştur (örn. kelmek > gelmek; tağ > dağ). Ama standard Türkçemizde bu değişimin dışında kalan taş = taş, kalmak = kalmak gibi birçok da örnek vardır. Bu gelişim birçok Anadolu ağzında sürdüğü gibi Küçük Menderes Ovası ağızlarında da devam etmiştir: daş, galmak. Bu saptayım, (Güney) Batı Anadolu ağızlarının neredeyse ortak özelliğidir.

SÖZ VARLIĞI

Ödemiş Ağzı’nın söz varlığı, diğer bütün yerel ağızlarda olduğu gibi, ortak kültür diline iek olarak iki önemli özelliğe sahiptir.

1. Ağızlarda, izleri çok eskiye (Oğuzcaya ve temas kurulmuş öteki dillerden yani Rumcaya, Arapçaya ve Farsçaya) kadar gidebilen sözcükler korunabilir. Birer örnek verecekolursak sırasıyla: çiğin (Oğuzca), podye (Rumca), bêşira (Arapça), safdıran (Farsça) gibi sözcükler bu kümeye girer.

2. Ağızlar “kapalı” bölgelerde oluşur ve kendilerini koruyabilirler. Dışa kapalı bu toplumlarda kendine özgü szcük ve kavramlar yaratılır. Bunların başında haftanın günlerine verilen adlar gelir. 19. yüzyıl boyu Orta Anadolu'da, kıyı şeridi dışında ülkenin iç kısımlarında ekime açılmamış topraklar hiç de küçümsenmeyecek kadar boldur. Yüzyılın sonlarına kadar geniş köylü kitlesi, ulusal pazar ilişkileri çok sınırlı, kapalı bir hayat tarzı ve ekonomik ilişkiler sistemi içinde yaşamaktaydı.

 

Ödemiş temelinde haftanın günleri şunlardır:

Tiribazarı (Tire pazarı) Pazartesi

Gocubazarı (Koca Pazar) Salı günü

Kelesbazarı (Keles = Kiraz ilçesi Pazarı) Çarşamba

Bellambol (Bellambol = Beydağ ilçesi ) Perşembe günü

Cuma

Ödemişbazarı (Ödemiş Pazarı) Cumartesi

Girey Pazar

Ödemiş’te durum böyleyken Beydağ’da Pazartesi gününe verilen isim (Beydağ’ın Tire’ye uzaklığından ya da arada Ödemiş’in bulunmasından olsa gerek) Gireytesi’dir.

 

BAZI YEREL SÖZCÜKLER

aba abla

acâsız tez, hemen, ansızın, hiç beklemeden

acır acur; salatalıkgillerdendir; Alm. Anguriengurke, Cucumis anguria

accıgdâ (< azıcık daha) biraz daha

aççıg = accıg (Gerileyici benzeşme; bkz. Demircan 1979:80)

âgıdeş arkadaş

alaf (< alev) alev

alaşgın alışkın

alavış gıyâmed çok gürültü(lü)

aleñgilli zor, güç, içinde tuzak bulunan; Alm. diffizil

aleddirig elektrik

amallı çok şey isteyen, durmadan ağlayan çocuk

Apsara y.a., bugünkü Veliler

avaç ağaç

babuc pabuç, ayakkabı; krş. bobuc; (PTF: 245 Labialisation)

badılcan patlıcan

bahca bahçe

beslengi besleme, aybak. dulgarı beslengisi

biyo (< bir yol) bir kez

böğün bugün (TDGBB: 132/11)

bötü böğcü börtü böcek, böcekler; Alm. Ungeziefer

bülüç (< Far. bülûc horoz ibiği) (erkek) piliç

cılbag çıplak; aybak. çılbag

ça Küfürlerin sonuna getirilen doldurma bir sözcük, örn. Anasını satem ça!

çante çanta

çılbag çıplak; aybak. cılbag

çıtır kibrit; aybak. ıstırpo

çikin 1. çirkin; 2. kötü; Bizim takım yenildi, peg çikin oldu gâri.

daban taban; daban gevreği tatlı maya hamurdan yapılan bir tür simit

dakışma kovalama(ca)

darçın (< Far. dâr-ı Çin “Çin ağacı”) tarçın

darı (< ET tarıg) mısır (Dizin: 114)

de gidi Senden buni hiç beklemiyordum evlâdım; böyle mi yapılır hiç? anlamına gelen De gidi yôrum de... deyişinde geçer.

değirme değirmi

depig (< tepik) tekme; depig furmag tekme atmak

dırbızan(lıg) trabzan(lık); Alm. Treppengeländer

dibeg bulgur dövülen taş; dibege giresice bir ilenme sözüdür

dibile kayganaya benzer bir hamur işi tatlısı

dingoz yarı deli, kalk gidelim akıllı; Gelivê dingozum, gidivê ayvazım. deyiminde geçer.

emme ama (İkizleme için bak. Demircan 1979:80,81)

etah bunak, bunamış

evelddôsun tevekkeli

eyi iyi (TDGBB: 146)

fıran fıran telâşlı telâşlı

fıraz horoz

gavilleşmeg kavilleşmek, sözleşip anlaşmak, bir şey kararlaştırmak

gıcır kuş sapanı

gireygün(ü) pazar günü

gübür gübür (goşmag) kümeler halinde (koşmak)

güre sokulgan olmayan çocuk

hâ ya evet evet (yükselen ve düşen ses tonuyla); Hâ ya gaşşim "Evet kardeşim (ne demezsin.) "Alm. ja ja

hinci şimdi

ıngıraz (< Ar. inkırâz) zayıf düşüren, takat bitiren hastalık.

ıscacıg sıcacık; aybak. ıscag

ilahna lahana (> ilehne)

ilâzım ( ilêzim)

kayır kayır kum gibi; pürüzlü; aybak. kıyır kıyır

kelbaş karnıbahar

kompir patates (< Bulgarca kompiri < Avusturya Almancası Grundbirne); bkz. Hasan Eren, Türk Dili Dergisi (VIII-92): 81-84.

lavır lıvır anlaşılmayan sözler; lavır lıvır e'meg (anlaşılmayacak sözler etmek)

laylom naylon

mancâ pancar

maypênir (< maya peyniri) bir peynir türü

meyminet(siz) meymenet(siz), uğur(suz), asık yüzlü

nacab nasıl (< ne acaba?); örn. Nacab (i)şey? Nasıl bir şey?; nacabôsa nasıl olsa; aybak. acıbâ

nemilâzım (< ne(yi)me ilâzım) Ne(yi)me gerek; ne(yi)ne gerek

ovkma = oğkma, ôkma

önkürde şurada

paldımsız dizginsiz; davranışlarına ve sözlerine dikkat etmeyen kişi; kadınların yanında söylenmeyecek yakışıksız, uygunsuz (söz), Alm. ungezügelt; örn. paldımsız naf ayıp söz

pampır (< vapur) buharlı küçük tren (Derleme Sözlüğü, c. 9: 3393, papır maddesi); şeytan pampırı küçük buharlı dekovil

pesmat peksimet

potur sazanbalığı; Alm. Karpfen, cyprinus carpio (L.)

safdıran (< Ar. saff + Far. derân "düşman saflarını delmek için ilk saldıran asker") safımsı, kolay inanan

somya karyola

şımşırıg ıpıslak

şovk (< şavk) ışık (Kul Mustafa'da da geçer: "Dokandı şavk yele, kürelendi, gel", Cahit Öztelli, Bektaşi Gülleri, Istanbul 1985, s. 220)

tatavi(ye) boşuna

tırkılımag (tırkıladı) sürgülemek

tumofil otomobil

üngürde şurada

ütmeg (< ET utmak) yutmak, kazanmak (Banguoğlu: 67)

velvile (< Ar. velvele) telâş, heyecan; gürültü

yal gibi tatsız, tuzsuz (yemek)

yalabıg düzgün, güzel (< yalabık "glänzend, blank") (R. E. Feser: 88), örn. yalabıg yalabıg gonuşmag iri laflar etmek, yalabığ yüzlü güzel yüzlü

yalım galiba, belki

yavız yavuz, iyi, hoş

zoba soba
 

Doç. Dr. Özgür SAVAŞÇI

 

Behiç Galip YAVUZ
Tarih Araştırmacısı ve Yazarı

   Ödemiş ovasındaki en eski insan kültürü günümüzden 13 bin (M.Ö. 11 bin) yıl önceden kalma Konaklı Beldesi’nin 700m. Güneydoğusundaki Soğukluk Deresi’ndeki kanyonda bulunan kaya altı sığınandaki şematik kazıma figürlerdir. Prehistorik(tarih öncesi) devrin, paleolitik (eskitaş) dönemi sonlarında yapılmış olan ve dinsel bir ayini ifade eden bu figürler, aynı zamanda Batı Anadolu’daki en eski insan kültürünü de ortaya koymaktadır. Ödemiş ovasının yerleşim tarihi geç kalkolitik (madentaş) çağından başlamaktadır. Bu çağda en eski yerleşmeleri ovadaki hö- yükler oluşturur. Bütün höyüklerin özellikle M.Ö. III.binde erken Tunç çağında yoğun biçimde yerleşim görüldüğü, ayrıca M.Ö. II.binde  de yaygın yerleşimin var olduğu bilinmektedir. O sıralarda yöremizde doğudan gelmiş ilk Lydialılar yaşamaktaydı.

   Hititler yukarı Küçükmenderes havzasına Assuwa ülkesi dediler. Assuwa adı Grekler(Yunanlılar) tarafından  Asia biçiminde söylendi. Romalılar zamanında Asia adı yalnız yukarı Küçükmenderes ovası için değil, tüm Batı Andolu için söylenmiş ve zamanla büyük bir kıtanın adı olmuştur. M.Ö. XIII. Yüzyılda Hitit kralı IV. Tudhaila, Assuwa seferine çıkmış ve yöreyi imparatorluğuna bağlamıştır. Ancak Ödemiş yöre- sinde Hititler’in varlığından kolay kolay söz edilemez. Bu devirde yöremizde bazı yerli bağımsız Beyler ile, Hititler’e vassal prensler hüküm sürüyordu. Hitit devletine M.Ö.XII. Yüzyılda Frigler son verdiler.

       Ödemiş ovası M.Ö.VIII. Yüzyılın ortalarında Lydia Heraklid sülalesi krallarının hegomanyası altındaydı. Daha sonra Lydia’daki Mermnad sülalesinin kurucusu olan kral Gyges’in yönetimine girdi. Ovanın M.Ö.648’deki Kimmer istilasından etki- lenmiş olması gerekir. Adını efsanevi Lydia kralı Tmolos’dan alan Bozdağlar üzerin- deki mermer yataklarından Lydialılar yontu yapımında yararlandılar.

   Ödemiş ovasındaki Hypaipa(Datbey-Günlüce) kenti kök boyaları ve dokumaları ile tanınmıştı. Bozdağ’dan elde edilen safran parfümü Lydia dışına satılırdı. Ödemiş ovası Lydia halkınca yoğun biçimde iskan edildi. Bu ovada Lydialılar koyun, keçi ve atlar beslediler. Bu atlara dayalı uzun mızraklı süvarileri ile tüm eski dünyaya dehşet saçtılar. M.Ö. 546’da doğudan gelen Persler Ödemiş ovasını ele geçirdiler. Pers Kralı Kyros, Dioshieron (Christoupolis, Pyrgion, Birgi) kentine geldi. Burada Persler için kutsal alan yaptırdı. M.Ö. 499’da Persler’e isyan eden İonlar, Ödemiş ovasından geçip, Bozdağ’ı aşıp, Sardes’e ulaştılar. Bozdağ’ı aşan ephesos - Sardes yolu İonlar’- ın baskınından sonra önem kazandı. Persler, Bozdağ’da (Tmolos) dağ geçidini koru- mak için beyaz mermerden bir karakol yeri yaptırdılar. Pers kralı I.Artakhsatra, hypaipa’da ulusal Pers kültürünü simgeleyen ‘’Anahita’’ mabedini yaptırdı. Hypaiapa’- da ‘’İrani Lydien’’ denilen ve kabul ettikleri yeni mezhepten dolayı bu adla tanınan bir topluluk oluştu.

   Ödemiş ovası M.Ö. 334’de Makedonya Kralı İskender’in eline geçti. Bu Hellenistik krallığın Halikarnassos (Bodrum) kuşatan ordusunun bir kısmı general Parmenion yönetiminde Messogis (Aydın) dağlarını ve Ödemiş ovasını geçerek Sardes’e vardı. Hellenistik dönemde Ödemiş ovasına M.Ö. 323’de Antigonos ve daha sonra Trakya satrabı Lysimakhos, M.Ö. 281’den sonra Hellenistik Selevkos krallığı, M.Ö. 229’da Hellenistik Pergamon(Bergama) krallığı ve daha sonra Selevkoslar’dan Achaios’un egemenliğine geçti.        M.Ö. 133’de Ödemiş ovasında Roma egemenliği başladı. M.Ö.I. Yüzyılda Kilbianos denilen yukarı Küçükmenderes ovası Ephesos kentine bağlı bir bölge durumuna geldi. Pontus kralı VI.Mitridat M.Ö. 88’den, M.Ö. 85’e kadar Ödemiş ovasını Romalılar’dan aldı. M.S.17’de olan büyük depremden Ödemiş ovasındaki yerleşimlerde etkilendiler. M.S. 26’da Avgustus adına Asya’da yapılacak eyalet tapınağına sahip olmak için roma’ya kurul gönderen önbir kentin içinde Hypaipa(Günlüce)’da vardı. Buna rağmen Hypaipalılar, Persler’in Anaitis(Anahita) mabedine saygıgösterip, Romalılar’a kin beslediler. M.S.II. Yüzyılda Persli Artemis(Anaitis) kültürü çok önemli bir duruma geldi. M.S.II yüzyılın ortalarında Asya eyaletinde görülen deprem ve M.S.165’de Babilonya’dan gelen yıkıcı bir hastalık Ödemiş ovasındaki canlılar için tehlikeler yarattı. M.S.III. Yüzyılda hypaipalılar, Ephesos’daki Büyük Artemis onuruna yapılan spor oyunlarına katıldılar. Roma döneminde Ödemiş yöresinin ün salan en büyük zenginliği kozmetik ve boya sanayiinin yanında, eczacılıkta da kullanılan kaliteli zencefre madenleri idi. Sülüğen de denilen bu civa cevheri önemli dış satım ürünleri arasındaydı. Bozdağ bağcılığı Romalılar döneminde imparator emirnamesi ile korunmaya çalışıldı.

   M.S. 395.’den sonra Ödemiş ovası Bizans İmparatorluğu’nun Thracessien Theme’si içinde kaldı. Hristiyanlık Ödemiş ovasına resmen girdi. Ovadaki Pyrgion(Birgi), Hypaipa(Günlüce), Nikaia (Türkönü ?) gibi kentlerde piskoposluklar kurulup, Ephosos metropolitine bağlandı. XII.yüzyılda Pyrgion(Birgi)  ve Hypaipa(Günlüce) metropolitlik (başpiskopos) merkezleri oldu. 1071 Malazgirt muharebesinden sonra Türkler Ödemiş ovasına egemen oldular. Ancak 1098’de Bizans yöreyi geri aldı. Başlarında Beyleri ile Türkmen akıncıları zaman zaman Ödemiş ovasına girdilerse de, Bizans’ın direnmesi karşısında bu akınlar hiçbir zaman kalıcı olamadı. Germiyanoğulları’nın subaşısı Aydınoğlu Mehmet Bey, 1304’de Türkmenler’den oluşan savaşçıları ile yukarı Küçükmenderes havzasına girdi. Pyrgion’daki Katalan ordusunun çekilmesinden sonra Bizans kent ve kalelerini almaya başladı. Birgi merkez olmak üzere 1308’de Aydınoğulları Bey- liği’nin kurucusu oldu. 1333’de ünlü Arap gezgini İbni Battuta Birgi’ye gelmiş, Aydın- oğlu Mehmet Bey’in Bozdağ’daki yaylağı, Birgi’deki sarayı, Birgi medresesini ve yapılan gösteriyi anlatmıştır.

   1390’da Aydınoğulları Beyliği’ne son veren Osmanlı sultanı yıldırım Beyazıd ordusu ile Birgi’ye kadar gelmiş, Bozdağ’ı aşarak Sard’a gitmişti. 1402’de Aydınoğulları eski topraklarına yeniden sahip oldular. 1403 kışını Tire’de geçiren Timur Han’ın askerleri Ödemiş ovasında güvenlikten eser bırakmadı. 1406’dan 1426’ya kadar Ödemiş yöresi Osmanlılar ile Aydınoğlu Cüneyd Bey arasında el değiştirdi. Osmanlı Sultanı II.Murad 1426’da Ödemiş ovasına kesinkes egemen olan Tire sancak beyliğine bağladı ve 1443’de yörayi kendine yıllık ödenek olarak ayırdı.

   Sultan II.Selim’in hocası Birgili Ataullah Efendi, Birgi’de bir medrese yaptırarak devrin ünlü bilgini Mehmet Efendi’yi 1563’de buraya gönderdi. İmam-ı Birgivi Mehmed Efendi 1573’de taun hastalığından ölünceye dek bu medresede dersler verdi. Osmanlı Sultanı III.Murad2ın hocası ve 70 kadar eseri olan Birgili İbrahim Efendi, Birgi’de taun hastalığının çıkması üzerine Bozdağ’a kaçtıysa da orada aynı hastalık- tan ölerek Bozdağ Tekkesi’ne gömüldü. 1624’de Birgili bir timar sipahi olan Cennet- karıoğlu yukarı Küçükmenderes havzası halkından söz alarak ayaklanmış, 1625’de Denizli sınırında tutularak Birgi’de kazığa oturtulmuştur. XVII.yüzyılda Ödemiş yöresine gelen gezgin Evliya Çelebi Birgi ehri, Bozdağ yaylası, Erbain bağı, Gölcük, Gülşen kazası( Kiraz ?), Balyambolu (Beydağ) kazası, Tasahorya, Beyköy ve Bey- yaylağı’ndan söz ederek bu yüzyıldaki durumlarını sergiler. 1653 ve 1668’de ovada depremler oldu. 1657,1672 ve 1690’da görülen eşkiyalık hareketleri bastırıldı.1684 de Ötemiş Türkmen oymağının yerleşik duruma getirilmesi ile Ödemiş kentinin te- melleri atılmış oldu.

   XVIII.yüzyılda Ödemiş ovası, merkezi Aydıngüzelhisarı olan Aydın Livası’na bağlıydı. 1739 ve 1850 yıllarında depremler oldu. Atçalı Kel Mehmet Efe’nin kuvvetleri Öde- miş’e egemen oldularsa da 1829’da Yetim Mehmed Ağa tarafından geri alındı. 1832-1834 yılları arasında Ödemiş ve yöresi Mısır Seraskerliği’nin hükmü altında kaldı. 1854’deki Kırım Savaşı’na ovanın zeybeklerinden kayılanlar oldu. 1865’de Birgi’de taun hastalığı çıktı. 1867’de çıkarılan Vilayetler İdaresi Kanunu ile Keles (1948’de Ödemiş’ten ayrılarak ilçeoldu.), Bayrambolu(Beydağ, 1987’de Ödemiş’ten ayrıllarak ilçe oldu) ve Birgi bucak durumuna getirilerek Ödemiş kazasına bağlandı. 1877 Osmanlı-Rus Savaşı başında genel af çıkarılınca yöredeki zeybeklerin önemli kısmı yüze inerek savaşa katıldılar. XIX.yüzyılın yöredeki en tanınmış efeleri Çakıcalı Mehmed ve Kamalı Mustafa’dır. 1 Haziran 1919’da Ödemiş’in Yunanlılar tarafınadn işgali üzerine ovada efe,zeybekler ve halk yeni cepheler oluşturdular. Bozdağ’da Postlu Mestan Efe, Kaymakçı’da Gökçen Hüseyin Efe, Çaylı’da Keleş Mehmed Efe, Köseler’de Ömer Çavuş Efe, Halkapınar’da Mursallı İsmail Efe,Bademli de Kör Bayram Efe açılan cephelerde Yunanlılar’a bir yıla yakın kayıplar verdirdiler.

   Zamanla Ödemiş yüzünde cepheler dağıldı. Gerilla tipi yıpratma muharebelerinin yerini düzenli ve disiplinli Türk ordusunun muharebeleri aldı. 30 Ağustos 1922’deki Büyük Zafer’den sonra Yunanlılar 3 Eylül 1922’de Ödemiş’i terk ettiler.

Türk Kurtuluş Savaşının Emperyalizme Karşı Anadolu Direnişinde Örgütlü İLKKURŞUN
 

Osmanlı Devleti 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkesi'ni imzaladığı gün hem I. Dünya Savaşı'nın yenikleri arasında olduğunu olurluyor, hem de her bakımdan bitkin ve yoksun bir durumda olduğu için savaştan çekiliyordu. Son on yılda yüz binlerce gencini giriştiği savaşlarda yitirmiş Osmanlı, yeni bir savaşa ve askerliğe karşı isteksizdi. Ancak bazı yurtseverler ve aydınlar işgal altına giren ya da girmesi düşünülen bölgeleri kurtarmak amacıyla yerli cemiyetler oluşturmanın yolunu seçtiler.

Anadolu'nun birçok köşelerinde Kuvayı Milliyeciler sömürgen emperyalist istilacılara karşı silaha sarılarak direndiler. Ödemiş Kuvayı Milliyesi de bu direnişlerin bir bölümünü, üstelik ilkini oluşturdu.

Anadolu devinimi başlı başına bir ihtilaldir. Her ihtilalin bir başlangıç noktası vardır. Anadolu İhtilali'nin de bir başlangıç noktası olmalı, ulusun silaha sarılarak uğraşıya girmesini sağlayacak değin etkili olmalıydı. Bu nokta güzel İzmir'in 15 Mayıs 1919'da Yunan Ordusu tarafından işgali oldu.

Ancak Ödemiş'teki durum daha ayrımlıdır. İzmir'den Ödemiş'in Mursallı Köyü'ndeki Ismail Efe'nin yanına gelen Mahmut Celal (Bayar) Bey'in de katılımıyla, Ödemiş Kaymakamı Zühtü Bey, Refik Şevket (Ince) Bey, jandarma tabur komutanı yüzbaşı Tahir Bey, jandarma yüzbaşısı Edip (Sarıefe) Bey, Mursallılı İsmail Efe ve kardeşi Ali Efe, Gökçen Hüseyin Efe gibi yurtseverler Ödemiş'in Yunanlılar tarafından işgal edileceğinin duyulması üzerine Kuvayı Milliyeyi daha İzmir'in işgali olayından iki aydan çok bir zaman önce Mart 1919'da örgütlediler. İzmir Valisi Kambur İzzet bu örgütlenmeyi engellemek için Kaymakam Zühtü Bey'i görevinden alıp, 28 Mart 1919'da Erzurumlu Bekir Sami (Baran) Bey'i kaymakam olarak atamış ve başlarında subaylarıyla bir jandarma birliğini Ödemiş'e göndermişse de, hem kaymakam, hem de subaylar ilerleyen günlerde ulusal devinişçilerin yanında yer almışlardı

Ödemiş'te Yiğit Ordusu adıyla Kuvayı Milliye oluşumu tamamlandıktan sonra çarpışacak yiğitlerin komutanlığına getirilen yedek subay üsteğmen Ali Orhan (İlkkurşun) Bey komutasında 30 Mayıs 1919'da 15 yedek subay ve 15 jandarma eri Ödemiş'in batısındaki Hacıilyas Köyü tepelerini tutmak için yola çıktı.

30 Mayıs akşamına doğru Ödemiş'ten Kayıkçıoğlu Molla Hüseyin ile birlikte 60 değin Ödemişli milis geldi. Başçavuş Sezai ve arkadaşları ile kuzeydeki Kayaköylülerden de direnişe katılanlar oldu.

31 Mayıs 1919 günü Ödemiş'teki Kuvayı Milliye örgütü komutanı yüzbaşı Tahir Bey, emir subayı Hamit Şevket (İnce) Bey ve harekat subayı Ahmet Rıfat Bey yanlarında 50 gönüllü ile Ödemiş'ten törenle Hacıilyas Köyü'ne gittiler. Doktor Mustafa (Bengisu) Bey, Hacıilyas Köyü'nün doğusunda bir sahra hastahanesi kurarak, cephe gerisinde önemli bir hizmeti yerine getirmiş oldu. Tire ile Ödemiş arasındaki Zincirlikuyu'da Tire'den gelebilecek Yunan saldırısına karşı, komutasındaki 100 Ödemiş'li milisle önlem alan yedek subay teğmen Ahmet Şükrü (Konuk) Bey komutasındaki direnişçiler de hesaba katılırsa Ödemiş'li çarpışmacıların toplam sayısı 250 ya da 260 kadardı. Diğer noktalara bırakılan ve çarpışma dışı kalan savaşçılar ise yanları denetlediler.

Sabah saatlerinde başlayan çarpışmalar, geç saatlere değin Yunan taburunun üstün saldırısı ile sürdü. Ödemiş'li direnişçiler tüm olumsuzluklara karşın bulundukları noktaları bırakmadılar. Ancak mermileri tükenmek üzereydi. Saat 17.00 sıralarında akşamüstü bir zeybek gelerek: “arka sırtlarda Çolak Ahmet Efe'nin kızanlarıyla birlikte direnişçileri beklediğini, düzenli olarak çekilmelerini” söyleyerek Hacıilyas'taki direnişçileri geri çağırdı.

Direnişçiler adım adım bulundukları yeri savunarak Hacıilyas Köyü sırtlarından çekilmek zorunda kaldılar. Ödemiş'li direnişçilerin boşalttığı köylere giren Yunan askerleri halka üzgü, ezinç ve kıyıcılıkta bulundular.

Ödemiş halkının örgütlü bir biçimde Hacıilyas'da ilkkurşunu sıkması, arkasından Postlu Mestan Efe'nin kurduğu kuvayı milliye milisleri ile Birgi'ye baskınlar vererek Yunanlılar'ı kayıplara uğratması kırsal kesim insanında yüksek gönülgücü yaratmış, neredeyse bir yılayakın bir süre Yukarı Küçükmenderes Havzası'nda emperyalizme karşı kanlı çarpışmalara girişmelerine neden olmuştu.

Yörede oluşan ulusal müfrezeler belirli cepheler kurarak Yunanlılar'a karşı koydular. Müfrezelerdeki savaşçıları zeybekler ve eli silah tutan diğer halk oluşturuyordu. Askeri kıtalar ise Aydın yüzünün Köşk mevkiinin kuzey dağları ile, Ovakent (Adagide)'in Başçayır denilen yerinde birleştirildi. Bir yıla yakın bir süre için de olsa özgürlük türküleri dağlara, kayalara çarparak yankı verecekti.

Düzenli Türkiye Büyük Millet Meclisi Ordusu kurulup I. Inönü, II. Inönü, Sakarya Meydan Savaşı utkularının kazanılması ve en son 30 Ağustos 1922'de Mareşal Mustafa Kemal Paşa yönetimindeki Türk Ordusu'nun Afyon Ovası'nda Başkomutanlık Meydan Savaşı'nı kazanmasından sonra Yunan Ordusu İzmir'e doğru kaçmaya başladı. Kaçarken de yakıp, yıkıp, soykırım uygulayarak Türklere kıyıcılıkta bulundu.
 

Ödemiş'lilerin Hacıilyas Köyü'nde direnişi ve bunun emperyalizme sıkılmış ilkkurşun olmasındaki önemi, onun bir halk gücü tarafından atılmış, direnişin halktan gelmiş olmasında ve Kuvayı Milliye etkinliğinin ilk kez örgütlü bir biçimde Ödemiş'te uygulanmış olmasındandır. Ödemiş'te halk coşarak kendiliğinden direnişe karar vermiş, silaha sarılarak Hacıilyas Köyü'nde işgalci, emperyalist-sömürgeci düşmana ilkkurşunu sıkmış, Kuvayı Milliye'nin ilk vuruşmasını burada yapmıştır. Eylem zayıf gibiydi, ama halkın kendisinin silaha sarılması bakımından önemliydi.

Ödemiş'in genç kuşakları dedelerinin emperyalizme karşı yiğitçe kafa tutup direnişiyle övünç duyarlar. Bu çarpışmalarda şehit düşen dedelerimizin değerli anıları önünde saygı ile eğiliyoruz.



 

Yunanlıların İzmir'i 15 Mayıs 1919'da işgalinden 2 ay önce, işgale karşı bir direniş oluşturmak için kurulan "Gizli Cemiyet" üyelerinden kimilerinin 1919 yılı ilkbaharında Ödemiş'te çektirdikleri fotoğraf. Ön sırada oturanlar soldan sağa doğru: jandarma yüzbaşısı Edip Bey (Sarı Efe), İttihat ve Terakki Partisi İzmir sorumlu temsilcisi Mahmut Celal (Bayar) Bey, hukukçu Refik Şevket (İnce) Bey, Ödemiş Halkapınar cephesini kuran Mursallılı İsmail Efe, yanında ayakta duran İsmail Efe'nin oğlu Hüseyin Efe. Arka sırada ayakta duranlar soldan sağa doğru: Hüseyin onbaşı, Kasap Recep, Ahmet Çavuş, Durmuş Ali Efe ve bir zeybek. Bu fotoğraf karesinden günümüze yansıyan ise Ödemiş'te Kuva-yı Milliye'nin başlamasıdır.
 

 

 

 

 

MAHALLE ADI

MUHTAR ADI SOYADI TELEFON
AKINCILAR MAHALLESİ  EROL ŞEN  (532) 789-2784
ALAŞARLI MAHALLESİ  MURAT ÇETİN (536) 941-4764
ANAFARTALAR MAHALLESİ İSMAİL YILMAZTEKİN (505) 617-7764
ARTICAK MAHALLESİ  YUSUF DURMAZ (536) 937-2395
ATATÜRK MAHALLESİ TAHİR SİLAY (553) 642-8554
BADEMLİ MAHALLESİ  SEMA EMİNE ÖZBAŞ (536) 495-3413
BALABANLI MAHALLESİ  GÜROL BOZKURT (537) 259-4312
BAYIRLI MAHALLESİ  ERDAL İÇELLİ (534) 742-9946
BENGİSU MAHALLESİ CELAL YAPRAK (545) 432-2118
BEYAZITLAR MAHALLESİ  AHMET HÜSREV KÜÇÜK (505) 668-8519
BIÇAKÇI MAHALLESİ  REŞAT PALAZ (536) 837-0542
BİRGİ MAHALLESİ  MUTLU SULUKAN (532) 794-2934
BOZCAYAKA MAHALLESİ  OSMAN CAN (554) 458-6356
BOZDAĞ MAHALLESİ  İSMAİL HAKKI BALCI (532) 614-2208
BUCAK MAHALLESİ  İRFAN APPAK (538) 317-9391
BÜLBÜLLER MAHALLESİ  YUSUF ŞENOL (507) 395-1116
BÜYÜK AVULCUK MAHALLESİ  HASAN ULUKENT (543) 787-3525
CEVİZALAN MAHALLESİ  SEDAT AVCI (543) 476-7742
CUMHURİYET MAHALLESİ ELVAN BOZ (535) 960-3472
ÇAĞLAYAN MAHALLESİ  HAKKI YAVUZ (535) 934-3338
ÇAMLICA MAHALLESİ  ÜNAL ÇET (537) 483-1893
ÇAMYAYLA MAHALLESİ  MEHMET GÜLER (535) 683-3241
ÇAYIR MAHALLESİ  SADETTİN GÜNAY (535) 490-2212
ÇAYLI MAHALLESİ  İSMAİL GÜÇLÜ (543) 528-1500
ÇOBANLAR MAHALLESİ  ALİ ÖZMEN (537) 790-6733
DEMİRCİLİ MAHALLESİ  ÜLKÜ ÇOŞKUN (532) 412-3610
DEMİRDERE MAHALLESİ  MUAMMER KIRICI (536) 406-0509
DEREBEBEKLER MAHALLESİ  FİKRET TOKTAŞ (554) 735-7279
DEREUZUNYER MAHALLESİ  HASAN FIRTINA (536) 881-8935
DOLAYLAR MAHALLESİ  FATİH KOCAMANER (537) 929-8385
EMİRLİ MAHALLESİ  ONUR ÖZKAN (537) 300-0714
EMMİOĞLU MAHALLESİ ADNAN İŞAK (544) 467-4247
ERTUĞRUL MAHALLESİ   AHMET ÖZEN (544) 898-0254
GERÇEKLİ MAHALLESİ  SERCAN YILDIZ (537) 428-9069
GERELİ MAHALLESİ  SEDAT SAYGILI  (537) 998-2299
GÖLCÜK MAHALLESİ FERİT AYNALI (536) 375-1170
GÜNEY MAHALLESİ  RIFAT GÜNAR (532) 732-2738
GÜNLÜCE MAHALLESİ  ADEM KESKİN (536) 540-4672
HACIHASAN MAHALLESİ  ÇETİN DİNÇ (545) 453-8157
HAMAM MAHALLESİ  MEHMET GELEN  (537) 619-4458
HORZUM MAHALLESİ  YILMAZ ÖZ (536) 272-2482
HÜRRİYET MAHALLESİ RECEP YEŞİLTAŞ (543) 641-3290
IŞIK MAHALLESİ  FERUDUN  ESKİOĞLAN (535) 379-4906
İLKKURŞUN MAHALLESİ  FAHRİ SEREN (536) 767-6090
İNÖNÜ MAHALLESİ NİHAT SAVURAN (537) 228-1938
KARADOĞAN MAHALLESİ  LEVENT KÖYMEN (536) 281-6302
KARAKOVA MAHALLESİ   ZAFER YİĞENLİ (532) 300-4022
KAYAKÖY MAHALLESİ  AHMET ÇELİK (507) 450-3646
KAYMAKÇI MAHALLESİ  ERSAL İLHAN (532) 426-9065
KAZANLI MAHALLESİ  İBRAHİM TABAK (536) 571-6360
KEMENLER MAHALLESİ  ÜNAL ESEN (534) 884-2817
KEMER MAHALLESİ  BİROL BOZALAN (539) 602-3979
KERPİÇLİK MAHALLESİ  YUSUF MALÇOK (545) 281-4976
KIŞLA MAHALLESİ  SONER GÜÇLÜ (551) 180-8837
KIZILCA MAHALLESİ  SERKAN ŞEKER (555) 607-6731
KIZILCAAVLU MAHALLESİ  BİROL ÖZKAYA (544) 552-2544
KONAKLI MAHALLESİ  ALİ ULUDAĞ (537) 872-2234
KÖFÜNDERE MAHALLESİ   ALİ TEKELİ (534) 918-1538
KÖSELER MAHALLESİ   ÖMER ÇOBANER (537) 673-9695
KURUCUOVA MAHALLESİ  MUTLU CEYHAN  (532) 605-3795
KUTLUBEYLER MAHALLESİ   MEHMET SARI (537) 688-9880
KUVVETLİ MAHALLESİ ŞENOL KİREMİT (537) 772-4524
KÜÇÜKAVULCUK MAHALLESİ   RECEP ÖZCAN (532) 564-5429
KÜÇÜKÖREN MAHALLESİ  HÜSEYİN YILMAZ (537) 619-1525
KÜRE MAHALLESİ  GÖKHAN GÜLTEKİN (544) 606-0255
MESCİTLİ MAHALLESİ  GÜNGÖR ARSLAN  (533) 629-1571
MEŞRUTİYET MAHALLESİ RUHİ EVCİMEN (536) 394-6615
MİMARSİNAN MAHALLESİ SİBEL GÖZÜTOK (544) 827-2543
MURSALLI MAHALLESİ  HÜSEYİN CİRİTLİOĞLU (542) 551-7334
OCAKLI MAHALLESİ  İRFAN CEYLAN (532) 200-0454
OĞUZLAR MAHALLLESİ SÜLEYMAN KAÇAN (535) 833-5529
ORHANGAZİ MAHALLESİ  YUSUF HEPEL (537) 321-8432
ORTAKÖY MAHALLESİ  ABDULLAH GÜMÜŞ (546) 635-4189
OVACIK MAHALLESİ  HAKKI BOZBAĞ (543) 453-3193
OVAKENT MAHALLESİ  ŞEVKET GÜR (535) 385-5891
PRİNÇÇİ MAHALLESİ  OKTAY BÜKÜLMEZ (535) 661-0177
SEKİKÖY MAHALLESİ  TUFAN EVİN (537) 811-4493
SEYREKLİ MAHALLESİ  YÜCEL YILDIZ (536) 515-1907
SUÇIKTI MAHALLLESİ  İRFAN ÜSTÜNDAĞ (536) 572-1147
SÜLEYMAN DEMİREL MAHALLESİ NECMİYE AKSOY (534) 736-2820
SÜLEYMANLAR MAHALLESİ  HÜSNÜ SAVUR (535) 424-2624
ŞİRİNKÖY MAHALLLESİ  MEHMET ÇOBAN  (538) 381-4827
TEKKE MAHALLESİ  AHMET KORKMAZ (544) 238-3758
TOSUNLAR MAHALLESİ  RECEP FIRTINA (543) 832-6186
TÜRKMEN MAHALLESİ DERYA ÖZGÖK (544) 897-4883
TÜRKÖNÜ MAHALLESİ  NEBİ ÇINAR (544) 789-7407
UMURBEY MAHALLESİ HATİCE ÇAVDAR (555) 765-3829
UZUNDERE MAHALLESİ   ORHAN KÖSE (542) 391-1770
ÜÇEYLÜL MAHALLESİ MEHMET ÇETİN (532) 657-3083
ÜÇKONAK MAHALLESİ  MEVLÜT TOPUZ (532) 677-4538 
ÜZÜMLÜ MAHALLESİ  SAVAŞ YILDIRIM (536) 296-5512
VELİLER MAHALLESİ  AHMET BAŞTÜRK (543) 520-7940
YENİCEKÖY MAHALLESİ ÖMER ERGÜL (536) 675-9437
YENİKÖY MAHALLESİ   MEHMET KIVRAK (553) 321-3808
YEŞİLKÖY MAHALLESİ  HALİL ALGIN (536) 417-8053
YILANLI MAHALLESİ  BİLAL GİRGİN (554) 201-8191
YOLÜSTÜ MAHALLESİ  ARİF KÜÇÜK (542) 447-7795
YUSUFDERE MAHALLESİ  MUSTAFA YAĞCIOĞLU (535) 683-3271
ZAFER MAHALLESİ BURCU BİÇAKLI (536) 204-9929

 

Ödemiş Belediye Başkanlığı


Adres: Cumhuriyet Mh. Atatürk Cd.

No:14 Ödemiş / İZMİR


Telefon : (0 232) 544 90 97

Faks      : (0 232) 545 12 69

Site İçi Arama